11 Ekim, 2010

NİYE ŞİİR YAZMALI ? (Amin Malouf - SEMERKANT'dan)

“Ebu Tahir, konuşmalarını sofrada sürdürmeyi önerdi:
- Seninle ilgili bir tasarım var. Bir kitapla ilgili. Bir an için Rubaiyat’ı unutalım. O benim için bir dahinin kaprisleri. Sen asıl tıpta, astrolojide, matematikte, fizikte ve metafizikte başarılısın. İbni Sina’nın ölümünden beri, bu konuları senden iyi bilen yok derken yanılıyor muyum?
Hayyam cevap vermedi. Ebu Tahir devam etti:
- İşte bu dallarda senden bir kitap bekliyorum. Sonuncusu olacak bir kitap ve onu bana ithaf etmeni istiyorum.
- Sanmam ki bu alanlarda sonuncu kitap olsun ve bu nedenle bugüne dek hiçbir şey yazmadan sadece okudum, öğrendim.
- Açıkla
- Eskileri ele alalım. Yunanlıları, Hintlileri, benden önceki müslümanları. Tüm bu konularda pek çok kitap yazdılar. Yazdıklarını yineleyecek olursam, benim işim nafile iş olur. Onlara karşı çıksam, ki bunu hep istedim, benden sonrakiler de bana karşı çıkacaklar. Bilginlerin yazdıklarından geriye, yarın ne kalacak? Kendilerinden önce gelenlerin karalamaları. Başkalarının kuramlarını nasıl yıktıkları belki anımsanacaktır ama kendi kurdukları kuramlar da başkaları tarafından yıkılacaktır, hatta ardından gelenlerce alaya alınacaktır. Bilinen yasadır bu; şiirde böyle bir yasa yoktur, sonraki ondan öncekini asla yadsımaz, ardından gelen de onu yadsımaz! Yüzyılları, büyük bir rahatlıkla aşar. İşte bunun için Rubaiyat’ı yazıyorum. Bilimde beni hayran bırakan nedir bilir misin? Onda, şiirin yüceliğini bulurum, matematikte sayıların baş döndürücü tadını, astronomide evrenin gizemli mırıltısını. Ama bana gerçek olandan lütfen sözetmeyin.”

Not: Başlık benim uydurmam. N.Ö.

Hiç yorum yok: